skip to Main Content
(312) 458 89 00 alpertasdelen@cankaya.bel.tr Ziya Gökalp Cad. No: 11 Kızılay/Ankara
İnsanlığın Ortak Değerleri, Ülkemizin Aydınlık İnsanları Çankaya’da – Www.politikyol.com, 19 Ocak 2018

Aynı ırmakta akan, aynı güneşin sofrasında oturan, bu ülkenin, bu halkın hasretini, özlemini ve umudunu yazıp söyleyen iki değerimizin anıtını açmanın onurunu yaşıyoruz.

İki değerimiz derken sadece bu ülkenin insanlarını kastetmiyorum. Nazım Hikmet’de, Zülfü Livaneli’de insanlığın değeridir. Bizim içinde onur ve gurur vesilesi olan durum da bu topraklardan bu iki değeri çıkartmış olmaktan kaynaklanmaktadır.

Bugün insanlık Nazım’ın şiirlerini o şiirlere zemin teşkil eden umudu, sevdayı, aşkı ve devrimi öğrenmekte, içselleştirmekte ve geleceğe taşımaktadır. Aynı şekilde Zülfü Livaneli’nin sesi, kitapları dünyanın farklı ülkelerinde yankılanmakta ve yeni bir dünya kurma azmini bütün insanlığa vermektedir.

İnsanlık zor zamanlardan geçiyor. Bütün dünya ağır bir otoriterliğin, baskının altında yaşıyor. Bu tür zamanlarda umutsuzluk ve karamsarlık ağır bassa da bizi hayata ve mücadeleye bağlayan şeylerin başında edebiyat ve sanat gelir. Sanatın ışığı zor zamanlarda insanlığı aydınlatmıştır. En karanlık çağlarda bile mağara duvarlarına resim yapan insanlık bugün, bu karanlık ortamda bütün duvarlara özgürlüğü, eşitliği, barışı ve kardeşliği elbette yazmaktadır, yazacaktır.

İşte biz bu büyük mücadeleye katkı sunmak için Ankara’nın kültür sanat yükünü tek başımıza sırtlıyoruz. Çünkü biz Atatürk’ün Çankaya’sıyız ve Atamızın sanata verdiği değeri çok iyi biliyoruz. Kurtuluş Savaşımızda Ankara’da düşmanın attığı topların sesi duyulurken Atatürk arkeologlara kazılar yaptırıyordu. Yani hem bir ülkenin, bir ulusun kurtuluş mücadelesini yönetiyordu hem de o ulusun sürekli aydınlık bir dünyada yaşaması için mücadele ediyordu.

Biz tarihi sorumluluğumuzun farkındayız. Kültür ve sanatın bu ülke için insanlık için ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Her yıl yüzbinlerce sanatseveri ağırlıyoruz. Her geçen gün bu sayı artmaktadır. Bu yüzden yeni kültür sanat merkezlerinin temelini attık, açılışını yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

Göreve geldiğimizde ilk yaptığımız iş Yılmaz Güney Sahnesini yıkıp yeniden yaptık. Kısa süre içinde Zülfü Livaneli’nin de katılımıyla onun adını verdiğimiz kültür merkezinin temelini attık ve hizmete açtık.

Atatürk Kültür Merkezi’nin temelini attık ve inşaatı hızla yükseliyor. Kısacası Ankara’mıza çok değerli yapılar kazandırdık, kazandırmaya devam edeceğiz.
Nazım Usta diyor ya “Belki de ileridedir yaşanacak günlerin en güzelleri” işte biz onun bu umudu için çalışıyoruz. Belki hala ustanın istediği günleri yaşamıyoruz ama çok yol kat ettik. Adının yasaklandığı bu ülkenin kentlerinde onun adı veriliyor kültür merkezlerine. Biliyoruz ki insanlığın geleceği, yararı, kurtuluşu için çalışanları insanlık er geç bağrına basıyor. Biz de Nazım Hikmet’i, Zülfü Livaneli’yi bağrımıza bastık. Şimdi de Uğur Mumcu’nun adını verdiğimiz parkta onun anıtını açacağız. Bu değerleri unutmamak, unutturmamak en büyük mücadeledir. Ve biz Nazım ustanın dediği gibi haykıracağız…
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!”

İşte bu topraklarda güneşi içenler ve bunun türküsünü söyleyenler olarak son sözümüz şudur;

Yaşama bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine oluncaya dek mücadelemiz devam edecek.
Var olsun Mustafa Kemal,
Var olsun Nazım Hikmet,
Var olsun Uğur Mumcu
Var olsun Zülfü Livaneli

 

Alper Taşdelen

Çankaya Belediye Başkanı

Back To Top